BİLGE FORUM - Forum Bilge
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
HomeLatest imagesSearchRegisterLog in
Latest topics
» MODİFİYE ARAÇ RESMİ
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 10:28 am

» ESER-YAZAR EŞLEŞTİRMELERİ (ÖSS'YE HAZIRLIK)
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 9:41 am

» Cezmi (Namık Kemal)
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 9:19 am

» İntibah (Namık Kemal)
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 9:16 am

» Zehra (Nabizade Nazım)
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 9:14 am

» Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)
Milli Edebiyat Puce-p11by Saliha Thu Jun 04, 2009 9:11 am

» Eğitim-öğretim sürecinde sınıf tekrarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Milli Edebiyat Puce-p11by JOKER Thu Jun 04, 2009 8:46 am

» Yabancı dil öğretiminin 4.sınıf başlamasını nasıl buluyorsunuz?
Milli Edebiyat Puce-p11by JOKER Thu Jun 04, 2009 8:43 am

» Meb'in derslerde müfettiş denetimini kaldırmasını nasıl buluyorsunuz?
Milli Edebiyat Puce-p11by JOKER Thu Jun 04, 2009 8:42 am

» E-Okul sistemini başarılı-yararlı buluyor musunuz?
Milli Edebiyat Puce-p11by JOKER Thu Jun 04, 2009 8:39 am


 

 Milli Edebiyat

Go down 
AuthorMessage
Saliha

Saliha


Mesaj Sayısı : 247
Rep : 6
İtibar : 390
Yaş : 33
Nerden : Tekirdağ

Milli Edebiyat Empty
PostSubject: Milli Edebiyat   Milli Edebiyat Puce-p11Tue Jun 02, 2009 9:23 am

Milli Edebiyat Colombe100dMİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ (1911-1923)Milli Edebiyat Colombe100g


1911 yılında Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” adlımakalesinin yayımlanmasıyla başlar. Milli Edebiyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir. Sade Türkçe’nin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konulmuştur. “Milli Edebiyat” terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştır.

Bu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı değildir. “Şiir vicdani bir keyfiyettir” düşüncesinde olan şairleri bireysel konuları işlerler. Daha sonra 1917 yılında yaptıkları bir toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle yazma noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir. Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının, sonrasını ise Batı edebiyatının taklitçisi olmakla suçlarlar.

Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş savaşı gibi konuları ele almışlardır. Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Ayrıca “aşk” bu dönem roman ve hikayesinin en önemli temasi olarak dikkat çeker. Bu eserlerde dil günlük konuşma dilidir.

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN DİL ANLAYIŞI

1) Yabandilbilgisi kuralları, Arapça, Farsça ad ve sıfat tamlamaları bırakılmalıdır.

2) Yabancı sözcükler, kendi dillerinde dilbilgisi bakımından hangi türden olursa olsun, Türkçede ne olarak kullanılıyorsa, dilbilgisi yönünden o türden sayılmalıdır.

3) Arapça ve Farsça’dan gelen sözcüklerden, konuşma diline kadar girip yaygınlaşmış olanlar Türkçeleşmiş sayılmalı ve kullanılmalıdır.

4) İstanbul hanımlarının günlük konuşma dili esas alınmalıdır.

5) Terimler bilimle ilgili oldukları için aynen kullanılmalıdır.

6) Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmamalıdır.

Back to top Go down
Saliha

Saliha


Mesaj Sayısı : 247
Rep : 6
İtibar : 390
Yaş : 33
Nerden : Tekirdağ

Milli Edebiyat Empty
PostSubject: Re: Milli Edebiyat   Milli Edebiyat Puce-p11Tue Jun 02, 2009 9:23 am



MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ SANATÇILARI:

ÖMER SEYFETTİN (1884-1920): Milli Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı daha çok hikayeleriyle tanınmıştır. “Yeni Lisan” makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikayelerinde uygulamaya çalışmış ve başarılı olmuştur. Dilimizin sadeleşmesinde önemli yeri olan Ömer Seyfettin,anılarından, tarihteki kahramanlıklardan ve günlük yaşayışlardan yararlanarak, gücünü çekici anlatımından, olaylardan alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla biten hikayeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar.

Hikayeleri: İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Gizli Mabet, Asılzadeler, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Lale....adı verilen kitaplarda toplanmıştır.

ZİYA GÖKALP (1876-1924): Şiiri, düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak kabul eden sanatçı, bu türde sanatsal yönden güçlü ürünler vermemiştir. Daha çok Türkçülük düşüncesini sistemleştiren bir düşünür ve sosyolog olarak tanınmıştır. Önceleri, bütün dünya Türklerini bir bayrak altında toplamayı amaçlayan “Turancılık ”görüşüne bağlıyken, sonraları “Türkiye Türkçülüğü” düşüncesine yönelir. Günlük konuşma diliyle yazı dilinin birleştirilmesi gerektiğine inanan sanatçıeserlerinde bunu başarıyla uygular. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan Ziya Gökalp (Turan adlı şiiri hariç), konu olarak daha çok eski Türk tarihine, İslameyiet önçesi dönemlere yönelir. Ayyrıca yurt, millet, ahlak, din ve uygarlık gibi konuları da eğitici bir yaklaşımla ele alır.

Eserleri:

Şiir: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat

Nesir: “Türkçülüğün Esasları”, “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak”; “Türk Medeniyeti Tarihi”, “Malta Mektupları”.

REFİK HALİT KARAY (1888-1965): Milli Edebiyat ve Cumhuriyet döneminin en ünlü öykü veroman yazarlarındandır. Önce Fecr-i Ati edebiyatına 1917’den sonra ise Milli Edebiyata katılır. Kurtuluş Savaşı’na karşı yazılarından dolayı tutklanacağı zaman Halep’e kaçar. Çıkarılan bir af üzerine 1938’de Türkiye’ye döner. Anadolu gerçeğinin ilk olarak Refik Halit Karay 'ın “Memleket Hikayeleri” adlı yapıtıyla edebiyata girdiği kabul ediler. Güçlü bir gözlemci olan yazar, betimlemelerinde de nesneldir. Realist bir anlayışa sahip olan yazarın sade bir dili ve yalın bir anlatımı vardır. Mizah ve eleştirionun yapıtlarının ayrılmaz unsurlarıdır. Öykü ve romandan başka, anı, deneme, fıkra ve tiyatro türlerinde de eserler vermiştir.

Eserleri:

Öykü: Memleket Hikayeleri , Gurbet Hikayeleri

Roman: Sürgün , Hilgün, Bugünün Saraylısı, İstanbul’un bir Yüzü......

Kirpinin dedikleri (Mizah yazıları).

HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964): Daha çok İngilizi edebiyatındaki romanlardın etkilenen sanatçının eserlerini üç grupta inceleyebiliriz. Kadın psikolojisine eğildi romanları (Seviye Talip, Raik’in Annesi, Handan), Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı romanları (Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek), toplumsal konuları ele aldığı töre romanları (Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz Panayır....)

Dilbilgisi kurallarına ve anlatıma pek özen göstermeyen sanatçinin diğer önemli eserleri şunlardır:

Yeni Turan, Kalp Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu (Roman)

Türk’ün Ateşle imtihanı, Mor salkımlı Ev (Anı)

Harap mabetler, Dağü Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada (Hikaye)

Ayrıca santçının birçok araştırma yazısı ve çevirisi vardır.

REŞAT NURİ GÜNTEKİN (1889-1956): Realist bir analyışa sahip olan yazar Milli Eğitim müfettişliği görevi ile Anadolu’yu dolaşmış, buradaki yaşamı gözlemlemiş, bu gözlemlerini yalın bir dil ve anlatımla eserlerinde dile getirmiştir.

Reşat Nuri Güntekin , romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır. Bu atmosfer içinde yurt ve toplam gerçeklerini, töreden kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele alır. Bu konular, öykülerinde, mizah unsuruyla da berleştirilerek verilir. Yazar, ilk ününü, duygulsal bir aşkı dile getirdiği ve birçok yönleriyle Anodul’yu anlattığı “Çalıkuşu” romanıyla sağlamıştır. Sanatçının önemli eserleri şunlardır:

Roman: Çalıkuşu, Damga, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Bir Kadın Düşmanı, Miskinler Tekkesi, Kan Davası...

Öyküler: Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler...

Oyunları: Hançer, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti...

MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ (1890-1966): Türk Edebiyatı araştırmalarını sistemleştiren ve edebiyat tarihçişi olarak ün kazanan sanatçının eserleri de bu yoldadır. Bugün bilinen birçok şair Mehmet Fuat Köprülü 'nün arıştırmaları sonucunda ortaya çıkarılmıştır.

Eserleri:

Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Edebiyatında ilk Mutasavvuflar, Divan Edebiyatı Antolojisi, Türk Saz Şairleri Antolojisi.

YAKUP KARDİ KARAOSMANOGLU (1889-1974): Yakup Kadri Karaosmanoğlu , romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam tekniği ile dikkat çeken sanatçı, tarihi ve sosyal olaylardan her birini bir romanına konu edinerek, Tanzimat dönemiyle Atatürk Türkiyesi arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını işlemiş: düşünce ve teze dayalı özlü yapıtlar vermiştir. Eserlerini ve içereklerini şöyle inceleyebiliriz:

“Hep o şarkı ” da Abdülaziz döneminin yaşamı,

Bir Sürgün ”de II. Abdülhamit’in baskılı yönetimiyle savaşmak için Fransa’ya kaçan Jön Türkler,

Kiralik Konak”ta Tanzimat’tan I. Dünya Savaşı’na kadar yetişen üç kaşaktaki görüş ayrılığı,

Hüküm Gecesi” nde Meşrutiyet devrinindeki Bektaşi tekkelerinin durumu,

Sodom ve Gomore” de mütareke döneminde, işgal altındaki İstanbul’da ortaya çıkan ahlaki çöküntü,

Yaban”da Kurtuluş Savaşı yıllanrındaki bir Anadolu köyü,

Ankara” da yeni başkentin üç dönemi,

Panorama I, II” de Cumhuriyet döneminin 1952’ye kadarki durumunu bir bir ele almıştır.

Diğer eserleri:

Anı: Zoraki Diplomat, Politikada 45 yıl,Vatan Yolunda, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları....

Monografi: Ahmet Haşim, Atatürk

Mensur şiirleri: Erenlerin Bağından, Okun Ucundan

Hikayeleri: Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikayeleri

Tiyatro eserleri: Nirvana, Veda, Sağanak, Mağara

Önemli Makaleleri: İzmir’den Bursa’ya, Ergenekon, Kadınlık ve Kadınlarımız....

Back to top Go down
 
Milli Edebiyat
Back to top 
Page 1 of 1

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
BİLGE FORUM - Forum Bilge :: Lise Ödev Kaynakları :: Türkçe-Edebiyat Ödevleri-
Jump to: